Hatırlıyorum da ne güzel günlerdi 2 yıl öncesinin Haziran’ı . Dallas Mavericks’i 4-2 ile geçtiğimiz final serisinin ardından o yorgun düşen ve tatillerini uzattıkça uzatan kadroyu bozmayıp bir sonraki sezon da sahaya sürmek bir kumardı Riley için .. Kumarda kazanmakta var kaybetmekte ama kaybedilen şey bir iki maçla sınırlı kalmadı . Şampiyon bir takımın kalbini kaybetti Heat . Oynadığı oyunu görenler bu mu 2006’nın şampiyonu dedi . Şimdi işte o şampiyon lotarya’yı kovalayan sıradan bir takım halini aldı . Hem de iki superstar Wade ve Shaq’ı kadrosunda barındırırken .
Bu sezon başında bir yazı yazmıştım . Başlığı Heat Bir Kez Daha Deneyecek olmuştu . Sezon başında gerçekten bu takımın bir amacı vardı tepede olabilmek . Ama bırak en tepeyi ; play-off’a bile giremeyecek bu saatten sonra .
Sezon başladı ve Miami sezonun ilk beş maçından yenik ayrılarak adeta bu sezon taraftarlarına neler yaşatacağının sinyalini veriyordu . Karamsarlığa gerek yok canım . Neden mi ? Heat’in bu sene en verimli geçirdiği ayı sezon başındaki Kasım ayı . Öyle ki 15 maçta alınan 4 galibiyet bu sezonun takım için en iyi dönemiydi .. Baya da iyiymiş hakikaten J
Tabi takım sezona 1-6’lık bir galibiyet yüzdesiyle başlayınca kimileri Wade gelir , Heat düzelir dedi . Kimileri de tehlike çanlarının artık adam akıllı çaldığını söyledi durdu . Wade geldi ve dönüşünün ardından oynanan 7 maçta 3 galibiyet anca alabildi Heat . Kısacası Wade’i falan da kalmamıştı artık bu takımın . Wade canını dişine takıp en iyi oyunlarını oynasa da sahadan mağlubiyetlerle ayrılmamızın sebepleri baya bi fazlaydı . Rıcky Davis – Smush Parker – Penny Hardaway gibi isimlerden sezon başında asla beklediğimiz katkı gelmedi . Öyle ki Smush Parker’ı takımdan sepetlemek için otoparkta bir kadına saldırdığı bahanesini kullandık . Hardaway ile yollar ayrıldı . Bir diğer isim Rıcky ise formunu ilerleyen dönemde sağladı ancak nafile .Heat’e en ufak bir katkı sağlamadı Ricky’nin form grafiği .
Aralık ayı uzun bir Batı turnesi ile başlamıştı . 6 maçlık turnenin ilk dört ayağında Heat kendisi için normal sayılabilecek sonuçlarla ayrıldı . O da yenilgi . ( Öyle ki artık ben bu takım için galibiyeti anormal sayıyorum ) Kalan iki maç içinse kimsenin umudu yoktu ama takımın süper starı Wade önce Clippers’ı ardından da Suns’u tek başına devirdi ve bizlere yalan dan da olsa biraz umut verdi . Ben öyle umutlanmışım inanmışım ki bu maçın hemen ardından American Airlines Arena’da gelen üst üste iki yenilgiye inanamadım . Öyle veya böyle Aralık ayını da sorunsuz bir şekilde kapatıyoruz derken Wade’in son saniye basketiyle gelen Utah galibiyeti bizler için belki de sonun başlangıcıydı ..
NBA’in en iyi rekabetlerinin sergilendiği uluslar arası TV’nin sezon açılışı yani Christmas Gecesi’nde Heat’in rakibi James’li Cavs’tı . İlk yarı da her ne kadar üstün oynasak ta ikinci yarıda Cavs pota altında inanılma bir savunma yapınca maçı kaybettik . Bu maçla beraber süre gelen 15 maçlık bir yenilgi serisi yaşadık ki zar zor Pacers’ı yenerek o seriyi sonlandırdık . İşte sezon kısaca böyle geçti . Sezonun yarısı geçti bile ve alınan galibiyet sadece 9 . 42 maçta 9 galibiyet .. Daha ne söylenebilir ki .. ( Aslında yazının şuraya kadar olan kısmı bile bir köşe yazısına yeter ama sezon başından beri Heat için yazı yazılmamış olması yazımızın devam edeceği anlamına geliyor .. )
Sezon başında şampiyon adayları arasında gösterilen Miami belki de sezon sonunda çekilecek kura ile 2008 Draftı’nın ilk sırasından seçen takım olacak . Hayat böyle bir şey işte . Ne oldum değil ne olacağım denmeli . 2006’da şampiyonluğa ulaşan takım çok değil 2 yıl sonra ligin en dibinde yer alıyor . Yazık .. Tek kelimeyle yazık ...
Oyunculara tek tek göz atalım diyorum ben bir başlayalım da gittiği yere kadar ..
Wade , Dwyane = Wade son üç sezon içinde rakamlar göz önüne alındığında en kötü sezonunu geçiriyor . Her ne kadar maçlarda kötünün iyisi olarak gözükse de ve şu an Sayı Krallığı’nda 5. Sırada yer alsa da ona bir yardım gelmeyince takım kaybetmeye mahkum . Tek başına Wade yetmiyor . 7 maç gecikmeyle sezona başlayan Wade yine de şu son döneme kadar performansını sürkeli yükseltti . Öyle ki Kasım’da bu denli iyi maçı yoktu . Gerçi olsa ne fark eder Heat kaybetmeye mahkum olmuş .
O’Neal , Shaquille = Shaq içinde söyleyebileceğim şeylerden biri son yılların belki de kariyerinin en kötü sezonunu geçirmesi .Sadece 10 maç kaçırdı ama skor bakımından oldukça geri de kalmış . Tabi bu onun suçu değil .Oynadığı 14 sezondan farklı olarak çok az top kullanmakta ve bunun sorumlusu topu ona vermeyen guard’lardır . 15 maçlık şu meşhur mağlubiyet serisinde de Shaq’ın takımda olmadığını belirtmek lazım . 15 maçın 9’un da Shaq takım elbiseleriyle maçları izledi .
Williams , Jason = Jason bana ilk haftalarda gösterdiği performansla baya bir umut vermişti en azından zamansız şut aramıyordu gerektiği gibi mücadele ediyordu . Ama Kasım’ın üçüncü haftasından sonra onda belirgin bir düşüş başladı . Sahada varlığı ile yokluğu belli olmuyordu . Öyle ki Parker’ın da kadro dışı kalmasının ardından takımda guard’lık görevini Wade yapıyordu çoğu zaman . O zamandan beri fomunu tam anlamıyla bulduğunu göremedik Parker’ın .
Davis , Ricky = Bu adamı Minnesota’dan aldığımızda bir an düşündüm Jason’u postalasamıydık diye ama adeta Heat’te guard görevini unuttu . Minnesota’da gösterdiği performanstan oldukça uzak olan Davis’in yine de şu son bölümde gösterdiği performans gayet iyi . Ama bu bize ne kadar maç kaybettirdiği gerçeğini değiştirmez .
Mourning , Alonzo = 1.5 ay ... Yaz aylarında takımda kalmasına sevindiğim tek veteran oydu . Ama ondan 1.5 ay faydalanmak ne kötü . O gitti gideli Heat’te gitti neredeyse . Alonzo Heat’in maç içinde hırs kaynağıydı , ruhuydu . Alonzo’nun 19 Aralıkta talihsiz bir sakatlık yaşamasından sonra Heat oynadığı maçların %90’ını kaybetti . 18 maçta 2 galibiyet alabildi . Gerçekten aramaktayız onu . Belki de sezon sonuna kadar arayacaz .
Wright , Dorrel = Bu sene inişli , çıkışlı performanslar sergilese de Wright bu takım içinde en beğendiğim oyunculardan biri oldu bu sezon . Sahaya çıktığında görevini aksatmadan yapan Wright her nedense bir türlü rotasyonda yerini sağlamlaştıramadı . Tabi Riley sürekli olarak – formsuz dahi olsa – Davis’i tercih ettiği için ona gerek kalmıyor . .Hadi canım ..
Haslem , Udonis = Haslem’de bu sene Shaq’ın ve Alonzo’nun olmadığı dönemler de pota altında ki açıkları kapatarak önemli bir görev üstlendi . Asıl işi savunma olan Haslem yine de %47 isabet oranı yakaladı sezon boyunca .
Cook , Daequan = 2007 Draftı ile takıma katılan Cook pek de fena bir sezon geçirmiyor . Her ne kadar guard olarak oynasa da asist bakımından olduça fakir gözüken Cook skor katkısıyla bunu kapatmayı başarıyor . Ligin başladığı ilk ay adam akıllı forma şansı bulamayan Cook , Parker’ın kadro dışı bırakılmasının ardından çıktığı parkede kendini gösterdi . Aralık sonunda formunun zirvesinde olan Cook’un bu ara yine form tutması lazım .
Blount , Mark = Yine Minnesota’dan gelen bir başka oyuncu olan Blount kötü bir sezon geçirse de Mourning’in sezonu kapatması üzerine takımda yer bulmaya başladı . Heat hücumlarında oldukça ağır ve pasif kalan Cook özellikle top kayıplarıyla biraz sıkıntı yaratmakta .
Oyuncuları da şöyle bir inceledik . Hepsini ayrı ayrı incelemedim şöyle en çok göze batanlardan bahsettim . Şimdi bu saaten sonra yapılacak bir şey yok . Sezon sonu draft’tan adam akıllı bir yer kaparak geleceğimizi çizmeye başlamlıyız . All-Star arasından sonra genelde bizim takım aşka gelir . Bu iki sezondur böyle . Elbette galibiyet istiyoruz ama ölçeğinde olsun bu saatten sonra play-off hayal bari lotarya umutlarımızı kaybetmeyelim .